"Kaldı ki,kendi kendime açıklama yapsam bile,hangi kendime yapacaktım?Masanın birinde genç,birindeyse yaşlı ve yorgundum.Ben bana,ben bana bakıyordum.Daha sonra,bu bakışım sırasında,ayrı zamanların çalışmasından apayrı bir zaman mı doğdu pek bilemiyorum ama,birdenbire kendimle göz göze geldim."
Merhaba arkadaşlar🙋🏻
Sonunda Hasan Ali Toptaş ile tanıştım.Çok ilginç,değişik bir dili var yazarın.Ölü Zaman Gezginleri 16 kısa hikayeden oluşuyor.Hikayeler çok akıcı fakat değişik dili dolayısıyla anlamakta ve adapte olmakta zorlandım.Değişik bir tat,değişik bir his uyandırdı.Çok güzel cümleler alıntıladım.
Yine de hikaye türüyle başlamakta hata yaptım sanırım.En yakın zamanda Gölgesizler okuma listemde✌🏻
"Metinleri varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan,sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya,yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar..
Yazma serüvenini "hayatı kelime kelime genişletmek" olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş,metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek,dışarıyla içerinin,görünenle iç dünyanın,gerçeklikle rüyaların,somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu.Tam bir yazı ustalığıyla,Türkçe'nin imkanlarını sonuna kadar zorlayarak,edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak.."
*"..Peşimizde,her şeyi kendi akışına bırakmamızı ve hiç konuşmamamızı söyleyen,bizden daha büyük,bizden daha güçlü bir şey vardı sanki.."
*"..Oda sözcüğünün yalnızca odayla sınırlanamayacağını,insanın her türlü kuşatılmışlığının,kendi kendini daraltışının,başka olaylara bağlayamadığımız her olayın,dahası ülkelerin,ülkelerin bulunduğu dünyanın,dünyanın ve gezegenlerin dönüp durduğu evrenin de bir oda sayılabileceğini mırıldandı.."
*"..Bildiğim şu ki,etten kemikten ve bıkkınlıktan ibaret kaskatı bir gerçektim.Üstelik,gerçekliğimi bir başına doğrulayacak ölçüde anlaşılmaz bir sıkıntıya kapılmıştım ve kendime kendim arasında uzanan o kat edilmez boşlukta yapayalnızdım.."
*"..Her şeyi bilmek için erkendi belki,bilmeler yaşamalardan geçerdi ve biz önce yaşayacaktık.."
*"..Sanki hatırlamak fiili parmak uçlarıma bağlıymış gibi.."
*"..Öfkeli bir pişmanlık tanrıçası gibi gezinip durmaktan usandım da bütün seslerimi içime topladım artık ben.."
*"..Onun,içi boş sözcüklerden oluşan tümceleri öfkeli bir sesle hiç düşünmeden ortalığa saçıp savurması beni kaygılandırmaya başlamıştı.Üstelik,bir insanın sözcüklere bu denli umut beklemesini ilk kez yadırgıyorum.."
*"..dalgınlığına demirlidir her zaman,gitse gitse kararsızlıklarına gider arada bir ve hep pişmanlıklarından döner gelir kendine.."