12 Ocak 2017 Perşembe

İnci Kitap Yorumu/JOHN STEINBECK📚


Merhaba arkadaşlar,John Steinbeck'den Fareler ve İnsanları okumuştum daha önce.Çok etkilemişti beni Linnie ve George. İnci de Kino'nun öyküsü de aynı şekilde etkiledi.Sürükleyici ve masalsı bir tat var bu yazarın kitaplarında.

Kitapta fakir bir inci avcısının umutlarına,var olma direncine tanıklık ediyoruz.Masalsı bir tat dedim çünkü her şeyin türkü şeklinde hissedildiği bir yaşam var.Ailenin türküsü,kötülüğün türküsü,incinin türküsü gibi..Bu anlatıma bir tat katmıştı. John Steinbeck çalışarak var olmaya çalışmış hayatta.Ve çalışarak hayatta var olmaya çalışanların emeklerini,karşılaştıkları zorlukları yakından gözlemleme imkanına sahip olmuş.Kitaplarında kendi yaşadıklarının izleri var.Çağımızın toplumsal ve insani meselelerini konu edinmiş.Emekçilerin yaşam koşullarını ve ilişkilerini kendi deneyimleriyle okuyuculara başarılı bir şekilde aktarmayı başarmış. Pulitzer ve Nobel edebiyat ödüllerini kazanması bunun en büyük kanıtıdır sanırım.
Kino'nun, oğlu ve ailesi için kötülüğe karşı verdiği mücadeleye tanıklık etmek isterseniz okuyun derim.Aynı zamanda hiç kaybolmayan umuda..

"Oğlum okumayı öğrenecek, bütün o kitapları okuyacak. Oğlum yazmayı öğrenecek ve yazacak. Oğlum sayıları öğrenecek. Bütün bunlar bizi özgür kılacak, çünkü o bilgilenmiş olacak, bizler de ondan öğreneceğiz."

"...konuşmak salt alışkanlıktan doğuyorsa ne gereği vardı ki."


<Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen John Steinbeck’in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Tomris Uyar’ın sunuş yazısında belirttiği gibi, “İnsanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında olanca görkemiyle gerçek umudun türküsünü söylemiştir. Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun.” Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir. 
Bir Meksika halk hikâyesinden esinlenmiş İnci, bir zamanlar İspanya Kralı’na büyük zenginlikler getiren bir koyda yaşayan fakir bir inci avcısının, Kino’nun ve ailesinin hikâyesini anlatır. Kino’nun çocuğunu kurtarmak umuduyla daldığı denizden çıkardığı eşi benzeri görülmemiş inci, yalnızca umut değil yıkım da getirecektir. İncinin özü insanların özüne; Kino’nun kulaklarında çınlayan ve kasabaya yayılan İncinin Türküsü, ailenin, kötülüğün, umudun ve düşmanlığın türküsüne karışacaktır. 
Steinbeck, Kino’nun derinliklerden söküp çıkardığı inci ile içinde yaşadığımız dünyaya ve insanın dramına ışık tutuyor.>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder