📖Yıllar boyu kendisine yurt olan kentten ayrılırken,Ermiş'ten geride bıraktığı halka hitap etmesi istenir.Kent halkı ona aşk,evlilik,suç,ölüm,güzellik ve daha pek çok konuda sorular yöneltir.Aldıkları karşılık,hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği bir insan yaşamı üzerine hazine değerinde öğütlerdir.Haklıyla haksızın,suçluyla suçsuzun,dimdik ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu bir yaşamdır bu... . . "İnsan için tüm amaçlarını susuzluktan çatlamış dudaklara ve tüm yaşamı bir çeşmeye dönüştüren bir armağandan daha büyüğü yoktur kuşkusuz.Benim şerefim ve ödülüm işte bu armağanda yatıyor.Ne zaman içmek için çeşmeye gelsem,diri suyun kendisini susamış bulmamda..." . . . .
📖Konuştuklarınızın çoğunda,düşünce yarı yarıya katledilir.Çünkü enginlerin kuşudur düşünce,kelimelerin kafesinde kanatlarını açsa da uçamaz. . . . .
📖Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.Hem besler,büyütür hem de budar sizi.
Merhabalar,
YanıtlaSilYaklaşık bir hafta önce okumaya başladığım Kırık Kanatlar isimli romanı bitirdim. Hayatımda ilk kez bir Halil Cibran eseri okudum. Çok duygu yüklü bir romandı. Bazı satırları, gözlerim dolu dolu okuduğumu çekinmeden söyleyebilirim.
Halil Cibran, bu eserinde; din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelerden bahseder. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.
Romanda en sevdiğim alıntı şu olmuştu:
‘’Onun ruhunu dolduran hüzün benim ruhuma da doluyordu; her birimiz kalbinde hissettiğini öbürünün yüzünde görebiliyor, göğsünde sakladığı şeyin yankısını öbürünün sesinde duyabiliyordu.’’
Altını çizdiğim diğer alıntıları da buradan okuyabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/halil-cibran-kirik-kanatlar-kitap-yorumu/
Güzel okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.