16 Temmuz 2016 Cumartesi

Otomatik Portakal Kitap Yorumu/ ANTHONY BURGESS 📚


Yine bir distopya ile karşınızdayım.Anthony Burgess, Alex adlı bir gencin çocukluktan olgunluğa erişim hikayesini anlatıyor.İnsanlığın ahlaki açıdan yozlaştığı,baskıcı bir yönetime sahip bir toplum çizilmiş.Ve yazar bu durumları tüm nefretiyle ve sert bir mizaçla eleştiriyor.Kitapta argo kelimeler hüküm sürüyor. Yazar,gençlerin kullandığı yeni bir jargon (Nadsat) türetmiş.İnsanlar,genç holiganların kötü davranışları yüzünden akşamları dışarıya çıkamayacak duruma gelmiş.Kitabın birinci bölümünde toplumun yapısı sergilenirken,ikici bölümde devletin yapısı sergileniyor.Birinci bölümün sonunda ana karakterimizin tutuklanmasıyla olaylar farklı boyutlara taşınıyor.Alex hapishane yaşamında devletin deneği haline geliyor. Kişiliği kendi istemi dışında değiştirilen Alex artık kötülük yapamaz duruma getiriliyor.bir bakıma iradesi elinden alınıyor.Şartlandırma tekniğine dayanan bu uygulama, insanların kötülük yapmasını tam anlamıyla engelliyor ve insanların iyi olma seçeneklerini ellerinden alarak iyi olmalarını mecbur kılıyor.Devlet bunu insanlara iyi bir şey olarak aksettirmeye çalışırken devlet düşmanları devreye giriyor.Onlar da Alex'i kendi istemi dışında kullanmaya çalışıyorlar.Buralarda yazar bir sürü mesaj vermiş.Kötülük yapamaz duruma gelen Alex başına kötü şeyler geldiğinde kendini savunamıyor.Bunu kötülüklerin azaldığı bir dünya olarak göstermeye çalışan yönetim sert bir mizaçla eleştiriliyor..Genel olarak konusundan bahsettim.Akıcı bir kitaptı.Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında ama bu kitap içinde belli bir yaşı beklemenizi öneririm.Ayrıca kitabın filmi de mevcut,kitap kadar filmi de öneriliyor en kısa zamanda izlemek ümidi ile..



Arka kapaktan: 
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum... 

Otomatik Portokal Kitabı Hakkında Genel Bilgiler
Anthony Burgess, 1959 yılında tümör nedeni ile 1 yıldan daha az ömrü olduğunu öğrenir. Bu kısa sürede çok para kazanmak ister. Çünkü eşinin daha iyi bir hayat yaşaması ve sıkıntı çekmemesini ister. Çözümü de kitap yazmakta bulur. Bu kısa zaman zarfında ise dünyaca ünlü bir yazar olan Burgess, kendisine yanlış tanı koyulduğunu da öğrenmiştir. Bu kısa sürede yazdığı ve onu çok meşhur eden kitapların başında da Otomatik Portakal kitabı gelmektedir. Otomatik Portakal'daki Alex karakteri Borgess'in hastalığı dönemindeki ruh halini yansıtmaktadır.Kitap, nefret duygusu barındıran tipik İngiliz Edebiyatı distopyasıdır.Stanley Kubrick'in muhteşem film uyarlaması, yirminci yüzyılın kült eserlerinden biri olan bu romanın şöhretini pekiştirmiştir...

ALINTILAR:



"İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlardı ki?"


"Bazılarımız mücadele etmeli. Büyük özgürlük geleneklerini savunmak gerek. Ben partizan değilim. Rezalet gördüm mü düzeltmeye çalışırım. Parti isimlerinin hiçbir anlamı yok. Sadece özgürlük geleneği önemli. Sıradan insanlar ondan vazgeçecektir, ah evet. Daha sakin bir hayat uğruna özgürlüğü satacaklar. Bu yüzden dürtüklenmeleri gerekiyor…"

"Zalim genç kabadayıları polis yapıyorlar.Debilleştirici ve iradeyi yok edici koşullandırma teknikleri öneriyorlar..."

"Seçim yapamayan biri insanlıktan çıkar."


"Anladığım kadarıyla dünyada kimseye güven olmuyordu,ey kardeşlerim."


"Bu ne biçim dünya yahu?Millet aya çıkıyor ve dünyanın çevresinde lamba görmüş tatarcık misali fırıl fırıl dönüyor,ama yeryüzünde artık kanuna ve nizama aldıran yok." 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder