23 Aralık 2016 Cuma

Macbeth Kitap Yorumu/WILLIAM SHAKESPEARE📚



Merhaba arkadaşlar,
Okuduğum ilk tiyatro metninin ve ilk Shakespeare kitabının yorumuyla buradayım bugün.Tiyatro metnine karşı ufak çaplı bir ön yargım vardı.Genelde çok tercih edilmeyen bir tür.Sanırım bu kitapla bu türe başladığım için şanslıyım.128 sayfa incecik,akıcı bir kitaptı.Başladıktan sonra elimden bırakamadığım,hemencecik biten bir başyapıttı.Siz de benim gibi bu türü merak ediyorsanız,kesinlikle bir şans vermelisiniz.Zira ben pişman olmadım.

Kısacası konusundan bahsetmek gerekirse,kimsenin önünde duramadığı büyük şavaşçı Macbeth'e üç cadının önce Cowdor Beyi daha sonra da kral olacağını müjdelemesi üzerine ilk kehanetin gerçekleşmesi ve Macbeth'in içindeki kötülük tohumlarının karısının da yardımıyla büyümeye başlaması anlatılıyor.
Macbeth'in hikâyesi, genellikle güç düşkünlüğü ve arkadaşlara ihanet konularında örnek bir hikâye olarak gösterilir.İnsan oğlunun yükselme hırsını ve bu uğurda yapabileceği bütün kötülükleri en kanlı şekilde işleyen Shakespeare gönlümde taht kurdu diyebilirim.Kitapta doğaüstü olaylar ve kehanetlere de yer verilmiş,bu daha da ilginçlik katmıştı.Bir sonraki Shakespeare kitabında görüşmek üzere..




Macbeth, Shakespeare'in dört büyük tragedyasının sonuncusu ve kötülük üstüne yazdığı en derin ve en olgun fantezisidir. III. Richard'daki önüne geçilemeyen o güçlü trajik çark, bu tragedyada daha şiddetli bir biçimde kendini gösterir.

Macbeth'teki kendine özgü kötülük, Ortaçağ'ın yarı karanlık, ilkel atmosferinde kanlı bir saltanatın şiirsel öyküsüne doğru gelişir. Bir isyanı bastırmış olan Macbeth, tahta en yakın kişidir. Kral olabilir, onun için de olmalıdır. Önce kralı, sonra cinayetin tanıklarını öldürür, daha sonra ondan kuşkulananları ortadan kaldırır.

Günler geçtikçe daha çok kişinin canına kıyar; çünkü herkes ona karşıdır artık.
Oyunun en hareketli bölümlerinden biri olan V. Perde, 3. Sahne'de buyruğunu verir Seyton'a:
"Daha fazla atlı yollayın, daha fazla;
Dolaşsınlar ülkeyi bir baştan öbür başa;
Korkudan söz edenleri assınlar bir ağaca."
(Tanıtım Bülteninden)




📚"İçinizi dökün; dile gelmeyen acı, zaten dolu olan yüreğe akar, onu parçalanmaya zorlar."

📚"Ne olursa olsun, zaman en kötü günü de sona erdirir."

📚"Ah zavallı ülkem! Kendini tanımaktan adeta korkuyor. Ona anamız değil ancak mezarımız denir: Orada her şeyden habersiz olanlardan başka gülümseyen yok; orada ahlar, iniltiler, göğü yırtan ağlayışlar sürüp gidiyor, duyan yok, fark edilmiyor bile. Büyük üzüntüler günlük kaygılar olmuş; ölüm çanı çalarken kime diye soran pek olmuyor; iyi insanların ömrü başlarındaki çiçeklerden önce geçiyor, çiçekler solmadan onlar ölüyor."

📚"İstediklerimize eriştiğimizde gönül rahatlığıyla bir sevinç duyamıyorsak hiç bir şey kazanılmamış her şey yitirilmiş demektir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder